**** HEMEN TESLİM ****
Eserin ilk cildinde Osmanlı sikkeleri hakkında detaylı bilgiler verilmiştir;
- Sikke darbedilen 125 darphane hakkında bilgiler
- Osmanlı altın ve gümüş sikke tipleri
- Osmanlı sikkeleri üzerinde yer alan yazılar
- Osmanlı sikkelerinin sınıflandırılmaları
- Osmanlı ekonomisinde enflasyonla bağlantılı sikkelerin ağırlık değişimleri
- Sikkelerin üretim teknikleri ve üretimde yapılan değişiklikler
- Osmanlı sikkelerindeki tarihi aşamalar anlatılmıştır.
8 ciltte tamamlanacağı düşünülen eserde tüm Osmanlı Sultanları'nın
- Tarihlere göre kronolojik bilgileri
- Her Sultan döneminin önemli tarihi olayları
- Her Sultan’a ait sikke bilgileri detayla verilmektedir,
Eserin ilk cildinde, Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan Kanuni Sultan Süleyman devrine gelene kadar tahta geçmiş 9 Sultan’ın tüm altın ve gümüş sikkeleri resimleriyle yer almaktadır.
Osmanlı sikke tarihini inceleyen eserin her cildi sonunda ilgili döneme ait sikke envanteri yer almaktadır.
Kitap içeriğine göz atmak için tıklayınız.
Başlık: Osmanlı Sikkeleri Tarihi - Cilt 1
Yazar: Dr. Atom Damalı
Dil: Türkçe ve İngilizce (Aynı kitapta)
Sayfa: Tümü Renkli 440 Sayfa
Yayıncı: Nilüfer Damalı Eğitim, Kültür ve Çevre Vakfı
Boyut: 210 x 297 cm
Cilt: Şömizli Sert Kapak
8 CİLTLİK ÇALIŞMA YOLDA
Dr. Atom DamalI 30 yıldır tarihle ilgileniyor, Avrupa ve ABD`nin çeşitli müze ve üniversitelerinde sikkeler ve Osmanlı tarihi üzerine çalışmalar yapıyor. Şimdiye kadar yayınlanmış üç kitabı var: `150 Devlet, 1500 Sultan` adlı sikkeler üzerine bir çalışma, sosyal yardım pulları üzerine bir çalışma ve Osmanlı-Girit tarihi üzerine bir çalışma. Eylül ayında ise 8 ciltlik geniş bir çalışmanın ilk iki cildi yayınlanacak. Damalı 5-6 yıldır New York`taki Numismatic Society, İngiltere`deki British Museum, Almanya`daki Tubingen ve Jena üniversitelerinde Osmanlı paralarını inceliyor. Her sultanın değişik paralarını araştırıyor, resimleri, tarih ve ekonomi ile ilgili bağlantılarını ortaya çıkarıyor. Sekiz cildin tümü 3-4 yıl içinde tamamlanmış olacak.
Osmanlı'nın Kayı Damgalı Parası Var
Prof. Dr. İnalcık`ın, `Osmanlı Kayı Boyu`ndan değil` iddiasına, Dr. Damalı`dan `sikkeli` itiraz var.
Sabah Gazetesi`nden Burak Artuner`in Prof. Dr. Halil İnalcık ile yaptığı söyleşi sonrası, İnalcık`ın kitabında yer verdiği ilginç bir iddia gündeme geldi. İddia Osmanlı`nın Kayı Boyu`ndan gelmediği yönünde.
Haberin yayınlandığı gün Dr. Atom Damalı aradı ve bu teze karşı argümanının olduğunu öne sürdü. Damalı İSKİ Genel Müdürlüğü yapmış bir işadamı.
Ancak bu kimliğinin yanı sıra 30 yıldır nümismatik yani para bilimi ile ilgileniyor ve annesi adına kurduğu vakıfta Osmanlı paraları ve Osmanlı tarihi üzerine kitaplar çıkarıyor.
Biz de Damalı`nın tezine kulak vermek için kapısını çaldık. Ve ondan Osmanlı`nın Kayı Boyu`nu simgeleyen sikkenin fotoğrafını aldık.
TÜM YAZIŞMALAR ÖZTÜRKÇE
Prof. İnalcık`ın `Osmanlı Kayı Boyu`ndan değil` tezine neden itirazınız var?
Tarihçi değilim, Halil Hoca`ya da sonsuz saygım var. Pozitif ilim disiplininden geldiğim için mümkün olduğu kadar belgelere ya da deneysel şeylere bakıyorum. Bu olayda Halil Hoca`nın söyledikleriyle para konusunda yaptığımız çalışmalar arasında uyuşmazlık var.
Nedir o uyuşmazlık?
Sikkeler, en önemli tarihi belge kabul edilir. Çünkü kağıtlar yıpranabiliyor. Zaten o dönemlerde matbaa da olmadığı için kağıt belge de çok sınırlı. O dönemden Osmanlı`nın Kayı damgası ile bastığı para var. Kayı Boyu`ndan gelmese neden başka bir boyun damgasını kullansın?
`Kayı Boyu`ndan gelmemek` ne demek? `Türk değil` mi demek?
Hayır, Kayı Boyu öyle tarihte çok muazzam soylu geçmişi olan bir soy değil. Zaten Oğuzlar`ın Kayı Boyu Osmanlılar`la gündeme geliyor. Kayı olmasa da Kınık olsa ne olur? Ama burada muhakkak olan şey Osmanlı`nın bir Türk boyu olması. Zaten daha ilk sultanlardan itibaren bütün yazışmalar Öztürkçe. Verilen isimlere bakın: Ertuğrul, Orhan, Bayezid...Dini tesiri ya da Arap etkisi artınca Abdülaziz, Abdülmecit gibi isimler alıyorlar.
`PARA İZNİ` İDDİASI YANLIŞ
Bir boyun para basması kurumsallaştığı anlamına mı geliyor?
Evet. Hakimiyet için birkaç şey lazım: Adınıza hutbe okunacak, adınıza para basılacak. Bu para meselesi çok hassas. Ortada yanlış iddialar dolaşıyor.
Ne gibi iddialar?
Geçen haftalarda Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan bir kanalda konuştu ve dedi ki: Yavuz Sultan Selim döneminde Kürt aşiretlerine, o tarihten itibaren özerklik verilmiş, para basmalarına müsaade edilmiş. Hayretle dinledim. Şimdiye kadar herhangi bir tarihçinin aksini söylemediğine inanamıyorum. Öyle bir para yok! Osmanlı tarihinde sultan haricinde başka birinin adıyla para basmak kelleyi kaybetmek demektir. Osmanlı hakimiyeti altındaki topraklarda değil Kürt, Gürcü ya da Ermeni, sultanın kardeşi bile para basamazdı. Bassa anında kafası gider.
Sultan değişince mevcut paralara ne oluyordu?
Hemen hepsi toplanıyordu. Yeni sultanın yaptığı ilk iş paraları eritip yeniden basmak. Devlet bu işten para kazanıyordu.
Nasıl?
Farz edelim elinizde 20 altın para var. Darphaneye götürüyorsunuz. Darphane size yeni 19 altın para veriyor, birini alıyor.
Sultanın değiştiğinin haberi tüm imparatorluğa bir anda gitmez ki. Bu zaman alan bir süreç değil miydi?
Aylar alabilir ama yıllar almaz. Bir de Osmanlı`da 150 ayrı şehirde darphane varmış. Eritip yeniden para yapma işlemi çok hızlı yapılıyor. Zaten paranın yaygın olarak kullanılması 1700`lerden sonra başlıyor. Öncesinde değiş-tokuşla dönüyor genelde.
Bir de Osmanlı`nın Söğüt`te mi Yalova`da mı kurulduğu ile ilgili bir münakaşa var. Sikkeler bu tartışma ile ilgili bir şey söylüyor mu?
Hayır, paradan yola çıkarak bu konuda bir şey söylenmez. Ama Osman Gazi`nin parasının olmadığına dair bir iddia var ki bu doğru değil. Gümüş parası var. Ama üzerinde yer ve tarih yok. paranın ilk darp yeri Bursa. Tarihi ise 1324.
AKŞAM